Heybeliada

HEYBELİADA

Rıhtımın arkasındaki düzlük adanın ilk yerleşim bölgesidir. Eskiden rıhtımın bulunduğu yerde çakıllı sahil vardı. Bazı yapılar deniz üstündeydi. Mendireğe yakın bölgede deniz hamamları vardı. Sahilden içerilere doğru gidince, tek katlı iki katlı ahşap evlerden oluşan bir köy gelirdi. Burada genellikle balıkçılar otururdu. Kilise de şimdiki yerindeydi fakat önü denizdi. Küçük köy zamanla gelişti, yukarıda camiinin bulunduğu yere kadar uzandı. Caminin olduğu yerden plaja kadar uzanan yöreye “Ambela” üzüm bağları denilirdi. Antik devirlerde burada bakır madeni işleten Dimonision’un adına atfen ve Rumca bakır anlamına gelen “Halkos” bozma olarak Halki diye anılırmış. Antik dönemlerde işletilen maden ocağı Çam Limanında idi ve ada bakır kadar zengin demir de ihtiva etmekteydi. Manastırlar ve kiliseler bakımından zengin olan ada Heybeliada’dır. Tarihçiler manastırların ilk inşa tarihleri üzerine iki fikri ileri sürerler. Birincisine göre yapıların kuruluşu 9. yüzyıl öncesine, diğerine göre ise 9. Yüzyıl sonralarına doğrudur. Bu ikincisini ileri sürenler yapıları ikonoklazma döneminin ünlü patriklerinden Fotios’un kurduğunu söylerler. Fotios ilk kez 857-867, ikinci kez 878-886 yılları arasında patriklik yapmıştır. 860 yılında Adalar’ı yağmalayan Rus kazak korsanlarının Ay Triada’yı yağmaladıkları bilindiğine göre Fotios manastırı ilk patriklik döneminde yaptırılmıştır. Rus kazakların yağmalamasından sonra onarılan ve adeta inşa edilen manastırda Patrik losif tarafından kütüphane kurulmuştur. Manastırı canlandırmak için buraya keşişler yerleşmiş deri üzerine el yazmalarıyla kütüphaneyi zenginleştirmişlerdir. Manuel Kommen’in 1158 yıllarında kaleme aldığı listede adı geçen manastır Aya Tria’dır. Bu yıllardan lstanbul’un Türkler tarafından fethine kadar manastırlar hakkında pek fazla şeyler yazılmamıştır. Bu manastır sağır keşiş tarafından 1772 yılında onarılmış 1831 yılında ise yanmıştır. Yangında büyük hasar olmuş ve Istanbul Patriği 4. Germanos tarafından eskiden daha görkemli olarak inşa ettirerek 1844 yılında Ortodoks din adamı yetiştirmek üzere öğretime açılmıştır. 1894 yılındaki depremde yıkılan bu bina İstanbullu zengin Rumların, Rus, Yunan ve Sırp kiliselerinin yardımlarıyla yeniden inşa edilmiştir. Bugün Papaz Okulu dediğimiz üç katlı kagir bina budur ve mimarı Fotiyadis’tir. Okulun Ortodoks dünyasındaki önemli bir yeri olup, bu okulu bitirenler dünyanın her bir tarafına yayılıp, Ortodoks kiliselerinin başına geçmişlerdir. Meryem Ana Kilisesi 1341 yılında 5. Ioannes Palaiologos tarafından yaptırılmış, 1624 yılında Rus korsanları tarafından yağmalanmıştır. 1672 yılında kilise hariç etrafındakiler tamamen yanmış 1797 yeniden restore edilmiştir Terki Dünya Manastırı ve Arseniyos Kilisesi 1868’de Hristos Manastırı’ndan yetişmiş bir Papaz tarafından yapıldığı bilinmektedir. 1894 depreminden sonra yeniden yapılan ahşap bir yapıdır. Hz.Meryem, Aya Sypridon, Hz. lbrahim’in ikonaları bu kilisede bulunmaktadır.

Heybeliada Tarihi Yapılar

Deniz Lisesi

XVlll. asrın yarısına kadar Osmanlı donanmasında ve korsan gemilerinde kaptan yetiştirilmesi herhangi bir teşkilata bağlı olmayıp, babadan oğula ve ustadan çırağa ameli olarak yürütülmekte idi. Osmanlı İmparatorluğu’nda eğitim sistemine dönüş hareketi 1734’te Üsküdar Mühendishanesi’nin açılması ile başlar. Bugünkü Deniz Harp Okulu’nun nüvesini teşkil eden mektep, ilk defa çeşme mağlubiyeti üzerine 18 Kasım 1776 da (devrin Kaptan-derya’sı) Cezayirli lakabıyla anılan Hasanpaşa’nın teşebbüs ve padişahın iradesi alınarak Kasımpaşa’da tersane içinde (Mühendishane-i Bahri Hümayun) adı ile kuruldu. 29 Ekim 1784’de Sadrazam Halil Ahmedpaşa’nın teşebbüsü ve iki Fransız mühendisi yardımıyla, mektep programları genişletilerek bir (Bahriye Tatbikat Mektebi) ihdas edildi. Padişah lll. Selim zamanında esaslı ıslahat hareketleri neticesi, Kaptanıderya Küçük Hüseyinpaşa’nın hizmeti ile Kadıköy’de inşa edilen bir binada (1795’de) Mühendishane-i Amire adında bir mektep tesis edildi. XlX. asrın başından itibaren, mektebin yeniden ihyası ve devrin icaplarına uygun bir hale getirilmesi hususunda muhtelif teşebbüsler yapıldı. Bu meyanda Padişah lll. Selim’in Kaptan-ı Deryası Hüsrevpaşa zamanında Mühendishane-i Bahri adı ile Heybeliada’da evvelce Bahriye Kışlası olarak inşa edilen binaya nakledildi (1824). Kırım Harbi sırasında, Bahriye Mektebi yeni zihniyetle ele alındı. Üç çeyrek asır müddetince Deniz Mektebi normal olarak eski yerinde kaldı. Fakat I. Cihan Harbi sırasında (1917’de) bir defa daha yer değiştirdi ve Türk Ortodoks İlahiyat Mektebi’nde ve Mukaddes Teslis ve Grek Ticaret Mektebi’nde ve Panayia’nın kalıntılarında yerleşti. Bir sene sonra tekrar eski yerine döndü. İnşaiye sınıfı yeniden ihdas edildiği gibi Kasımpaşa’da “Haddehane” tabir edilen mektepte lüzumlu makine zabiti yetiştirilmekte iken devrin tekniğine uygun evsafta makine zabiti yetiştirilmek üzere şimdiki makine sınıf okulları binasında Çarkçı Mektebi ihdas edildi. Bunlara ilaveten bir namzet mektebi kuruldu. Bu mektebin yeri şimdiki Ruhban Okulu olup keza bu bina Mondros mütarekesi ve beynelmilel bir anlaşma gereğince Rum tebaya terk edilerek “Rum Ortodoksların Ruhban Okulu haline” dönüştü. (Halen aynı maksatla kullanılmaktadır.) Bu binanın terki ile talebeleride Çarkçı Mektebi talebeleri gibi Bahriye Mektebi’ne nakledildi. Bu suretle her iki mektep Mekteb-i Bahriye adı altında çalışmalarına devam etti. 27 Mayıs 1928’de Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti emirleri ile “Mekteb-i Bahriye” tedrisatı maarif esaslarına inkılap ettirildi ve Deniz Lisesi adını aldı. Üç yıllık lise tahsilini müteakip, iki yıl süreli harp mektebi tahsili ikame edilerek mektebin ismi Deniz Harp Mektebi ve lisesi oldu.

Triada Manastırı ve Kilisesi

Ada’nın kuzeyinde, bugünkü adıyla Ümit Tepesi’nde AdalıIar’ın deyimiyle Papaz Dağındadır. İlk adı Sina kilisesine bağlı anlamına gelen Siyon idi. Çünkü muhtemelen Kudüs Patrikhanesine bağlıydı. Ancak sonradan Hıristiyanlığın temel ilkesi olan Tanrı, Hz. İsa ve Ruh-ül Kudüs (Kutsal Ruh) üçlüsü anlamına gelen “Triada” adı verilmiştir. Manastır sonradan Ruhban Okulu’na dönüştürülmüştür. Kilise ise okulun bahçesinde uzaktan bakıldığında görülemeyecek kadar küçük bir yapıdır. Aya Triada Ada’nın en eski manastın ve kilisesidir. Çok eski bir inanışa göre manastırın kurucusu Patrik Fotiyus’dur.

Ayios Nikolaos Rum Ortodoks Kilisesi

Ayios Nikolos Kilisesi Patrik I. Samuii (Byzantios)’ în hayatının son dört senesini yaşadığı ve 10 Mayıs 1775’te ölünce kilisenin altına gömüldüğü mezarın üstüne inşa edilmiştir. II. Abdülhamit zamanında (1894) büyük zelzelede oldukça harap olduğundan esaslı bir tamir görmüştür.

Aya Yorgi (Saint Georges) Uçurum Kilisesi

Heybeliada’nın Büyükada (Nizam semtine karşı) cephesinde, sanatoryum yolu üzerinde yüksekçe bir falez üzerinde olması sebebiyle, Krimnos Precipise, Uçurum Manastırı da denir. S. Vizandios’a göre manastır kolay kırılan bir kaya üzerindedir. 1862’de toprak kaymasını önlemek üzere bir keşiş Aya Effimia ayazması üzerine duvar yaptırmıştır.

Süslü Mezar

Aya Yorgi manastırının önündeki yola yakın bir yerde kubbeli renkli camlı, içindeki yüksek bir kaide üzerinde melek heykeli olan çok güzel özgün bir mezardır. |ngiltere’nin Gemlik Başkonsolosu Kangelidis’in karısına aittir, heykelleri |talya’dan getirtilmiştir. 1868 yılında yapılmıştır. Kangelidis’in de kendi mezarı da avlusundadır.

Sanatoryum

Eskiden verem hastalığı ile savaşmak için, güzel havalı yerlerde dinlenmekten başka çare yoktu. Heybeliada’nın havasının da eskiden beri vereme iyi geldiği biliniyordu. Bu hastalığa tutulan kişiler Ada’ya gelir ve şifa bulurlardı. Sanatoryum da bu nedenle Heybeliada’da kuruldu. Cumhuriyetin ilanından sonra Ada’daki ilk önemli olay sanatoryumun açılışıdır. Sanatoryum 1 Kasım 1924 günü 16 yataklı küçük bir hastane olarak, Çam Limanının Yeşil Burun adındaki burnun dibindeki binada açıldı. Önceleri erkek hastalar kabul ediliyordu. Hastane kısa sürede gelişti, sonra sanatoryumun kurucusu Dr. Tevfik İsmail Gökçe’nin adı verilen kadınlar kısmı da açıldı. 1 Ağustos 2005 tarihinde Sağlık Bakanlığı’nın verdiği onayla Heybeliada Sanatoryumu Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kadro ve tıbbi donanımı ile nakledilmesi kararı verildi.

Heybeliada Camii

Ümit Sokağı’nda bulunan camii “İstanbul’da Yeni Postane karşısında ve Valide Hanım’ın bulunduğu yerde arsa haline İnkılâp eden Kadıasker Abdülkadir Efendi Camii (diğer adıyla Meydancık Camii)’ne bedel olarak, yine bu nam altında, vakıflar idaresi tarafından yaptırılmış, planları 1935-36 tarihlerinde tanzim edilmiştir.